5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11 nci maddesinin
5 inci fıkrasında;
“İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder.”
Hükmü yer almaktadır.
Yine 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında;
“Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.”
Düzenlemesi yer almıştır.
Söz konusu durumlara ilişkin olarak dikkat edilecek hususlar aşağıda sayılmıştır.
İşyerinin devri
İşyerinin devrinden bahsedilebilmesi için faaliyet halinde iken bütün tesisat ve işçileri ile birlikte diğer bir işveren tarafından devir alınması veya o işverene intikal etmesi şartı aranacaktır.
Bir işyerinin devri demek onun bütün hukuki neticeleriyle birlikte, yani aktifi ve pasifi, işçisi ve tesisatı ile birlikte faaliyet halinde bir başkasına geçmesi demek olup bu şartlarla yapılan bir devir anlaşması, çalışanların hizmet akitlerinin kesintisiz olarak devamı, yani yeni işverenin bu akitleri tanımasını kapsayacağından el değiştirme sayılacaktır. Aksi halde, ilk işveren kendi işçilerinin akdini feshederek faaliyetini tatil etmişse ortada 5510 sayılı Kanunun tarifine uygun bir işyeri kalmamış olacaktır. Böyle bir işyerini sadece binası, tesisatı, makina ve sair demirbaşları ile başkasına satmak veya kiralamak hukuken mülkiyetin veya kullanma hakkının devredilmesi demektir ki, bu durum el değiştirmenin varlığına yeterli sayılmayacaktır.
Bu kapsamda işyerinin devir edilmesinin unsuru, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler ile birlikte diğer maddi ve maddi olmayan unsurların başkasına geçmesi olduğundan bu durumda 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler bulunmaksızın yapılan bir devir nedeniyle işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmayacaktır.
İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine gönderilecektir.
10 günlük süre;
Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanmaksızın sözleşme ile yapılması halinde ise sözleşme tarihini,
Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanması halinde ilan tarihini, takip eden günden itibaren başlayacaktır.
Örnek 1: (A) Ltd. Şti. ne ait olan tekstil fabrikası içinde yer alan makineler ve sigortalılar ile birlikte yapılan sözleşme ile 7/5/2018 tarihi itibariyle (B) Ltd. Şti. ne devredilmiştir. Söz konusu sözleşmenin akdedildiği tarihi izleyen 10 gün içinde işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi (B) Ltd. Şti. tarafından ilgili üniteye gönderilecektir.
Öte yandan yapılan sözleşme kapsamında sadece fabrikanın içindeki makinalar ile devredilmesi çalışan sigortalıların işten çıkış işlemlerinin sözleşmenin imzalanmasından önce yapılmış olması halinde ise sosyal güvenlik uygulaması noktasında devir söz konusu olmayacağından işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi verilmeyecektir.
Diğer taraftan bir işyerinin devredilmesi durumunda yeni işveren eski işverenin Kuruma olan borçlarından sorumlu olmakla birlikte hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; söz konusu sorumluluğun alanını daha önceki veya daha sonraki işverenlere yüklemek, sorumluluk kapsamını uzatmak mümkün olmayacaktır.
Örnek 2: (A) işverenine ait işyeri sigortalıları ile birlikte 4/9/2018 tarihinde (B) işverenine devrolmuş (B) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil
edilmiştir. Sonrasında ise işyeri (B) işvereni tarafından sigortalıları ile birlikte 3/12/2018 tarihinde (C) işverenine devrolmuş ve (C) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil edilmiştir. Söz konusu olayda hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; (A) işvereni ile (B) işvereni arasında yapılan devir işleminin sonucu (A işverenine ait olan Kuruma olan borçlar) (C) işverenine yansıtılmayacaktır, (C) işvereni yalnızca (B) işvereniyle yaptığı sözleşmesinin sonuçlarından, (B) işvereninin kuruma olan borçlarından sorumlu olacaktır.
İşyerinin devrine ilişkin sürelerin kanıtlanması ve bildirime esas sürelere uyulup uyulmadığının belirlenmesi noktasında öncelikli olarak işverenler tarafından yapılan beyanlar kabul edilecek olup ihbar veya şikayet olması halinde devire ilişkin noter onaylı sözleşme, resmi kurumlara ait kanıtlayıcı belgeler gibi unsurların işverenden istenmesiyle devrin yapıldığı tarih ve buna ilişkin işyeri bildirgesinin süresinde verilip verilmediğinin kontrolü yapılabilecektir.
Diğer yandan tüzel kişiliklerin üçüncü kişiler nezdinde borçlara ve haklara ehil olabilmeleri kurulduklarının tescil ve ilan edilmesi ile birlikte mümkün bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi ile birlikte artık kurucularından ayrı, bağımsız, hukuk düzeninin kabul ettiği bir kişiliğin varlığı kabul edilmektedir. Tüzel kişiliklerin sigortalı vasfında kişi çalıştırmaları durumunda sigortalının çalıştırıldığı yer işyeri, sigortalıyı çalıştıran tüzel kişilik de işveren olarak nitelendirilmektedir.
Bu doğrultuda işverenin değişmesi, işyerinde işveren sıfatının taşıyan gerçek ya da tüzel kişinin değişmesidir. Tüzel kişiliği olan ortaklıklarda, ortaklardan birinin, daha fazlasının veya tamamının hisselerini başka birine/birilerine devretmesi, şirketteki hakim durumu değiştirse bile, şirketin tüzel kişiliğinde bir değişiklik oluşturmayacağından, hisse devri işveren değişikliği olarak nitelendirilemeyecek işyeri tescil kütüğündeki bilgiler güncellenecektir.
Örnek 3: Bir limited şirketin ortaklarının hisselerini başka gerçek veya tüzel kişilere satmaları tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarları değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.
Örnek 4: Bir limited şirketin tek gerçek kişi ortağı bulunmaktadır. Söz konusu ortak tarafından hisselerin tamamı (%100’lük kısmı) bir başkasına satılmıştır. Hisselerin başka gerçek kişiye satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarı değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.
Örnek 5: İki ortaklı (A) limited şirketinde ortakların ayrı ayrı % 50 lik hisseleri bulunmaktadır. Ortaklardan birisi hisselerini diğer ortağa satmıştır. Hisselerin diğer ortağa satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hisse sahibi değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.
Kaynak: SGK İşyeri İşlemleri Genelgesi 2020-20 18.06.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Logomuhasebe karen ltd veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.